Uzun bir süredir sağımız, solumuz, önümüz, arkamız Trendyol! Youtube videolarından billboardlara, televizyon kanallarından web sitelerine kadar birçok yerde Trendyol’un reklamları var. Youtube’da izlediğim videoların en güzel yerleri defalarca Trendyol reklamı ile kesilince acaba Trendyol bu kadar reklam yapmakla kötü bir strateji mi izliyor diye düşündüm. Trendyol’un bu reklam stratejisi ne kadar mantıklı? Gelin hep birlikte inceleyelim.
Kasım ayında diğer aylara oranla çok daha fazla indirim ve kampanya reklamlarıyla karşılaştık. E-Ticaret siteleri önce 9-10-11 Kasım, ardından da Black Friday haftasında bizleri reklam bombardımanına tuttu. Bu reklam savaşlarında şüphesiz ki en çok dikkat çekeni Trendyol oldu. Önce 11.11 tarihi vurgulanarak başlanan indirim reklamları tam bitti derken Black Friday’in de gelmesiyle bizler için oldukça yorucu bir reklam dönemi oldu.
Youtube’da sevdiğiniz bir şarkıyı dinliyor veya takip ettiğiniz Youtuber’ı izliyorsunuz “EFSANE İNDİRİMLER SENİ BEKLİYOR”. İşe gitmek için metrobüse, otobüse bindiniz “EFSANE İNDİRİMLER SENİ BEKLİYOR”. Otobüsten inip yürüyen merdivenlere yöneliyorsunuz sağınız solunuz “EFSANE İNDİRİMLER SENİ BEKLİYOR”. İşe geldiniz gazete okumak istediniz “EFSANE İNDİRİMLER SENİ BEKLİYOR”. Uyuyorsunuz ve rüyanızda “EFSANE İNDİRİMLER”…
Anlaşıldığı üzere Trendyol, belirli bir kitleyi hedeflemek yerine kitlenin tamamına ulaşmayı amaçlamış. Benim burada en çok merak ettiğim konulardan birisi; bu kadar reklamın etkisi beklenildiği kadar oldu mu yoksa insanlar bu kadar fazla reklamdan rahatsız olup alışverişten vaz mı geçtiler? Trendyol, 11.11 kampanyasının bitiminin ardından yayınladığı bir reklamda satışlarının ne kadar çok olduğunu bazı benzetmeler ile duyurdu. Birçok kişi ise sosyal medya hesaplarından ve şikayet sitelerinde Trendyol’un reklamlarından şikayetçi olduğunu hatta uygulamayı silip asla alışveriş yapmayacağını belirtti.
SÖZCÜ’de yer alan bir habere göre 2018 yılının Kara Cuma indirimlerinde 1 milyon 564 bin ürün satılırken, 2019 yılında aynı kampanyalar kapsamında 2 milyon 265 bin ürün satıldığı belirtilmiş. Trendyol’un buradaki yüzdelik dilimini çok merak ediyorum. Belki de Trendyol bu sene bu kadar reklamla satışları artırmayı hedeflemenin haricinde internetten alışveriş denildiğinde akla ilk gelen marka olmayı hedeflemiştir. Trendyol’un 2018 yılında Alibaba’ya satılması böyle bir hedeflemenin gayet beklenen bir durum olduğunu gösteriyor. Sadece giyim ürünleri ile piyasaya çıkan Trendyol, artık tüm ürünlerin bulunduğu bir pazar haline geldi. Belki de tüm bu reklamların uç hedefi ilk akla gelen marka olmaktır.
Özellikle Twitter’da bu reklamlarla alakalı pek çok yorumda bulunuldu. Ben de bunun üzerine “Trendyol reklamlarını görünce hangi duyguyu hissediyorsunuz?” diye bir anket yaptım. Anket özelliğinden dolayı 4 tane seçenek ekleyebildim. Dört temel duygudan “üzüntü”yü olumsuz yönelimli olacağı için eklemeyerek bunun yerine “heyecan” duygusunu seçtim. Tabii anketteki bu örneklem sayısından dolayı net bir çıkarım yapamayız ama yine de az çok bir fikir sahibi olabiliriz. Oy kullanan “111” kişinin 72’den fazlası Trendyol reklamlarını gördüklerinde “İğrenme” duygusunu hissettiğini belirtmiş, 35 kişi “öfke”, sadece 3 kişi ise “heyecan” seçeneğine tıklamış. Trendyol reklamlarını görünce “mutlu” hisseden kimse olmamış.
Belki Trendyol, çok yüksek bir satış hacmine ulaşmış olabilir ama müşteri kitlesindeki yansımasının bu şekilde olması marka imajına ciddi bir zarar verdiğini söyleyebiliriz. Eğer Trendyol’un en çok bilinen marka olmak gibi bir hedefi varsa, bu hedefe giderken anketteki gibi kötü bir algı yaratması ne kadar mantıklı?
İndirim yok, fiyatları artırıyorlar!
Black Friday indirimlerinde insanların reklamlar dışında en çok şikayet ettiği konulardan biri de ürünlerde “Sahte İndirim” yapılması oldu. Özellikle birçok mecrada Trendyol’un bunu oldukça fazla yaptığı belirtildi. Örnek üzerinden açıklayalım:
“Normal fiyatı 100 TL olan bir gömleğin fiyatı indirimden hemen önce 180TL’ye çıkarılıyor. İndirim başladığında fiyatı tekrar 100 TL civarına çekiliyor.” Bu durum “Anchoring Effect” yani Çapalama Etkisi, karşı tarafa verilen ilk bilginin değerini yüksek göstermek ve karşı tarafın bu bilgiye odaklanmasını sağlamak olarak açıklanabilir. Örnek olarak:
- Bazı esnaflar, fazla pazarlık yapan kişilere ürünün fiyatını ilk başta fazla söyleyip ardından ilk fiyatına geri çekerler. Böylelikle fazla pazarlık yapan kişiler pazarlık yapmaya gerek duymaz ve o işten karlı çıktığını düşünür.
- Karşınızdaki kişiye bu üzerimdeki sence 2.000 TL mi yoksa 5.000 TL mi diye sorarsanız. Verilecek cevabı bu sayılar arasına çapalamış oluyorsunuz. İster istemez cevabın aralığı bundan etkilenmiş oluyor.
Bu yöntem, satış ve birçok alanda oldukça işlevsel olarak kullanılıyor ama internetten alışveriş yaparken birçok kişi fiyat karşılaştırması yapmadan alışverişini tamamlamıyor. Bu gibi durumlar internette çok bariz şekilde fark edilebiliyor. Anladığım kadarıyla bu algının oluşmasına neden olan markalar bu durumu pek önemsemiyor.
Gülse Birsel, Vedat Milor, Burcu Esmersoy, Enis Arıkan, Muslera, Aybüke Pusat, Danla Bilic ve diğer youtuberler; televizyon kanalları, radyolar, billboardlar, toplu taşıma araçları, internet siteleri…
Trendyol’un 11.11 indirimleriyle ilgili reklam furyası Kara Cuma ile büyük bir agresifliğe ulaştı. Bu yazıda da bu agresifliğin incelenmesi inceledik. Sonuçların net dönüşünü istatistikler yayınlanırsa göreceğiz.
Ayrıca eklemekte fayda var. Trendyol’un bazı televizyon reklamlarında çoğunluğun sevdiği ve saygı duyduğu sanatçıların kullanılması ve hepsinin öne çıktığı konulara özgü senaryolar yazılması kampanyanın iyi taraflarından biri. Diğer mecralardaki agresif ve aşırı reklamlardan dolayı gözümüzden kaçmış olabilir.
Comments are closed