Daha önce yazdığım “Psikologların Sosyal Medya Kullanımı” yazısında psikologların sosyal medya kullanımına değinmiştik. Orada sorduğumuz bazı soruların ayrıntılı cevabını bu yazıda bulacaksınız.
Uzun süredir üzerine çalıştığım bir yeni haberi sizlerle paylaşmanın mutluluğu içerisindeyim. -,- Psikologların sosyal medyada var olmasını sağlamak adına yürüttüğüm çalışmaları artık bireysel danışmanlığın ötesine taşıyarak yeni bir eğitim paketiyle herkesin katılabilmesini sağlayacağım. Aşağıdaki görsele tıklayarak eğitim hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ayrıca merak ettiğiniz soruları psktanerturker@gmail.com adresine iletebilirsiniz. Sağlıcakla kalın. 🙂
Yeni mezun psikologların ilk durağı Instagram oluyor. Hatta psikoloji öğrencileri de bir psikoloji sayfası açıyor. Bilmem ne psikoloji, psychology 3/4 adında onlarca sayfaya eminim denk gelmişsinizdir. Çoğu psikoloji sayfası verdiği emekten ötürü tebriği hak ediyor ama bu iyi bir konuma gelmek için yeterli olmayabilir. Psikologların sosyal medya kullanırken en sık yaptığı hatalardan biri “sıradanlık”. Sürekli diğer sayfalara benzer tasarımlarla “özlü söz” paylaşılması, yaratıcı içeriklerin neredeyse hiç olmaması profili sıradan bir psikolog/psikoloji sayfası olmaya mahkum ediyor.
Sayfanızın bir karakteri olmalı. Mesajlara nasıl cevap vereceğinizi, paylaşımlarda hangi dili kullanacağınızı belirlemelisiniz. Gündemi yakından takip etmeli ve bir marka hassasiyeti ile aksiyon almalısınız. Takipçilerinizle iletişimi hiç bırakmamalı, farklı olduğunu düşündüğünüz içeriğe reklam vermelisiniz.
Psikolog ve terapistler sosyal medyayı nasıl kullanmalı?
1.Etik İlkelere Uygun İçerikler
Psikologlar, sosyal medyada paylaşım yaparken diğer meslek gruplarından daha hassas davranmalıdırlar. Çünkü, mesleki etik kavramı psikologlar için daha önemli bir konumda. Terapist-danışan gizliliği ihlal edildiğinde birçok istenmeyen sonuç doğurabilir. Danışanlarının fotoğraflarını ya da bilimsel kaynaklara dayanmayan metinleri paylaşmak, yetkin olunmayan bir konuda yorumda bulunmak psikologların mesleki imajına kötü etki edebiliyor. Bu nedenle psikologlar Türk Psikologlar Derneği Etik Yönetmeliğine göre hareket etmelidir.
2. Hedef Kitleye Uygun Sosyal Medya Platformu
Öncelikle hedeflenen danışan kitlesine uygun sosyal medya platformları sıralanmalıdır. Sıralanmalı diyorum çünkü sadece bir yerde var olmak zaman zaman yetersiz kalacaktır. İnstagram‘da iyiyseniz bunu Twitter‘a da taşımalısınız. Facebook‘u küçümsememeli ve Facebook’taki psikoloji, aile, ruhsal bozukluklar gruplarını dikkate almalısınız.
3. Kullanılan Sosyal Medya Platformunun Diline Uygun İçerikler
Öncelikle hangi sosyal medya platformundan başlamak istiyorsanız o platformun inceliklerini araştırmalısınız. Yani Instagram’da 30 tane hashtag koymanın hesabınız için çok da iyi olmadığını bilmelisiniz. Videoların daha fazla etkileşim aldığını, hangi günde hangi saatte paylaşım yapılması gerektiğini de unutmamalısınız. Twitter’da sürekli etkileşim içinde kalmalı ve gündemden kopmamalısınız.
4. Özgün İçerikler
Geldik en can sıkıcı noktaya. Şu an İnstagram’da “Psikolog” diye arattığınızda gelen sayfaların birçoğunun birbiriyle aynı fabrikadan çıkmış gibi olduğunu, sürekli birbirlerini tekrarladıklarını belki siz de fark etmişsinizdir. Özgün içerik üretmek zordur ancak değerlidir. Özgün, farklı içerik hazırladığınızı fark edenler “siz diğer psikoloji sayfaları gibi değilsiniz” diye yorumlar veya mesajlar atacaktır. Eğer çok takipçili ve özgün bir psikolog hesabınız olmasını istiyorsanız yaratıcılıkta farkınızı ortaya koymalısınız.
5. Gündemde Kalın
Sosyal medyada daha çok etkileşim sağlamak, yeni iş ortaklarına ulaşmak için ülke ve dünya gündemine uzak kalmamanız gerekmektedir. Psikoloji, her olay ve olgu ile ilgili olabileceği için eğer yetkinliğiniz var ise gündemle alakalı yorumlamalarda, paylaşımlarda ve üretimlerde bulunmalısınız.
6. Takipçilerle İletişim Kurun
Sosyal medya hesaplarını mümkün olduğunca interaktif hale getirin. Size küfür ve hakaret mesajı, yorumu atan kişiler haricinde herkese dönüş yapmayı adet haline getirin. Çünkü kişilerle iletişim kurdukça hafızalarına daha çok kazınacaksınız.
7. İstatistikler
Yaptığınız tüm paylaşımların performanslarını inceleyin, hesabınızı takipten çıkan kişilerin sayısı, gönderilerin kaydedilme ve başkasına iletilme sayısı gibi istatistikler yaptığınız paylaşımların başarısını gösterecek ve gelecek paylaşımlarda dikkat etmeniz gerekenler hakkında ipuçları verecektir.
8. Tasarım
Elbette Adobe Photoshop, Illustrator gibi programları bilmek pek kolay değil. Bu programlar yerine Canva, Planoly gibi uygulamalar kullanabilirsiniz. Tabii ki bunlar birçok psikolog tarafından kullanıldığı için farklı uygulamalar bulmalısınız. Profilinizde belirli bir renk ve tasarım düzeni içerisinde gitmeniz çok daha güzel duracaktır.
Comments are closed